Bugün Kankasının Kız Arkadaşını Siken Yarın Kendi Götünü Siktirmeyeceği Ne Malum; Merhaba, ben Semih. 24 yaşında, uzun boylu, kumral, tenis eğitmenliği de yapan bir üniversite öğrencisiyim. Üniversiteye başladığım sene tanıştığım kız arkadaşımla 3 senedir beraberdik. Son iki senedir de aynı evde birlikte yaşıyorduk ve evlenmeyi düşünüyorduk. Ama 3 ay önce ayrıldık ve mecburen en yakın arkadaşım Onur’un yalnız yaşadığı eve taşınmak zorunda kaldım.

Arkadaşım Onur oldukça varlıklı bir aileden geliyordu. Sevgilisi Gözde ise 1,80 boylarında, sarışın, güzel vücutlu bir kızdı. Güzelliği sayesinde de ünlü bir markanın tanıtım aracını kullanıyor ve modellik yapıyordu. Onur yakın arkadaşım olduğu için Gözde’ye hiç alıcı gözle bakmamıştım. Gözde’nin vücudunu tam olarak ilk defa geçen yazın başında, dördümüz beraber tatile gittiğimizde gördüm. Sevgilim Ece’yle üstümüzü değişip havuza inmiştik. Ece güneşleniyor bense havuzda yüzüyordum, yanımızdaki şezlongları da onlara tutmuştuk. Ben sudayken sevgilimin konuşmasını duyunca kafamı çevirip baktım. Gözde Ece’ye doğru eğilmiş tokalaşıyordu. Gözlerim bir anda Gözde’nin uzun bembeyaz bacakları, şekilli, çıkıntılı ve sıkı poposuna kitlenmişti ki, Onur’un sesiyle kendime geldim. Selamlaşıp yüzmeye devam ettim. Sevgilim Ece’nin kocaman poposu ve minyon vücuduna göre Gözde aşırı göz alıcıydı. Havuzdan çıktığımdaysa şezlong da uzanan Gözde’nin göğüslerinin büyüklüğünü de görmüş oldum. Seks Tanrıçalarını kıskandıracak vücudu aklımı başımdan almıştı. Neden Gözde benim sevgilim değil diye şansıma küfür ediyordum…

Öğle yemeği vakti yaklaşırken Ece’yle hazırlanmak için odaya çıktık. Merdivende önümde çıkarken bikinisinden taşan koca poposunu ısırdım. Ece, “Biri görecek!” diyerek döndü ama hoşuna gitmişti. Oda kapısını açar açmaz, “Hadi işini kolaylaştırayım, üstünü ben çıkarayım!” diyerek bikini üstünü çıkardım. Dayanamadım ve kocaman poposuna rağmen küçücük kalmış göğüslerine yumuldum, birini emiyor boşta olanı da avucumun içinde eziyordum. Ece kısık sesle inlerken elimi bikini altının içine soktum. Amı çoktan sulanmış ve yanıyordu. Arkasını döndürüp bikinisini indirdim, iki elimle o iri poposunu yoğurmaya başladım. Poposunun yanaklarını ayırıp amını ve göt deliğini yalarken koridorda bir ses duyar gibi oldum ve kapıyı kapatmadığım aklıma geldi. Kapıya doğru baktığımda koridordan bizi izleyen Gözde’yi fark ettim. Gözde utanarak kaçar gibi gitti. Ne zaman koridora gelmişti bilmiyorum, ama Ece bunu fark etmemişti.

Kalkıp kapıyı kapattım. Ece’yi kucakladığımda, bacaklarını belime, kollarını da boynuma doladı ve öpüşmeye başladık. Kucağımda yavaş yavaş kayarak sulanmış amını sikime bastırmaya başladı. Sürtüyor ama içine almıyor, beni çıldırtıyordu. Aniden kendisini bıraktığında sikim köküne kadar amına girmişti. İki elim poposunda Ece’yi kaldırıp indiriyor, bir yandan da deliler gibi öpüşüyorduk, ama aklımda Gözde vardı. Sevgilim yerine en yakın arkadaşımın sevgilisini siktiğimi düşünürken hem utanıyor hem de daha çok haz duyuyordum. Sikimi köküne kadar hızla sokup çıkartırken havuz başındaki manzara geldi aklıma. Ece’yi hemen yatağa domaltıp arkasına geçtim ve Gözde’nin amıyla göt deliğini yaladığımı hayal ederek Ece’yi yalamaya başladım.

Ece ince ince ve seri şekilde inlerken, “Aşkım ne oldu da bu saatte böyle azdın, daha dün akşam sikişmedik mi?” diye sorduğunda poposuna sert bir tokat atıp doğruldum. Ece şaşkın ama mutluydu. Arkadan sikimi amına bir anda sokup köküne kadar bastırdım, Ece ileriye doğru yığılmıştı ama omzundan tutup geri çektim. İki elimle kollarını geriye doğru çekip sıkıca tuttum ve amına hızlı hızlı pompalamaya başladım. Gözlerimi kapatmış Gözde’nin hayaliyle sevgilimi sert bir şekilde sikerken, odada kasıklarımızdan çıkan alkış gibi sesler, Ece’nin artık yükselmiş inlemeleri ve benim hırıltılarım yankılanıyordu. Ece bir anda tüm ağırlığını kollarına bıraktığında amının içinde ılık sıvıları hissettim. Ece orgazm olmuş nefesi kesilmişti ki, ben de dayanamayıp Ece’nin amına deliler gibi boşaldım. Ece’nin kollarını bıraktığımda yatağa yığıldı. Amından döllerim süzülürken poposuna bir şaplak atıp banyoya girdim. Duşumu aldım, ardından da Ece hazırlandı ve yemeğe indik.

Restorana Gözde neredeyse poposunun yarısını açıkta bırakan beyaz bir şortla üstünde sadece bikini üstüyle gelmişti. Yüzüme bakmıyor, göz teması kurmuyordu. Yemekte neşesiz görünmese de mecbur kalmadıkça benimle konuşmuyordu. Yemekten sonra tekrar havuza geçerken Gözde’ye yaklaşıp, “Kusura bakma, kapıyı açık unutmuşuz, bunun yaşanmasını istemezdim, ama Ece’yle Onur duymasın, boşa gereksiz mevzu olmasın…” dediğimde, “Bence de!” diyerek yürümeye devam etti…

Normal şekilde tatilimizi yapmaya devam ettik, Gözde’yle tenis maçları yapıyor, grupça oyunlar oynuyorduk ve her şey normale dönmüştü. Güzel bir tatili geride bırakıp evlerimize döndük. Her şey güzel gidiyordu. Sene sonunda okul bitince de Ece’yle evlenmeyi düşünüyorduk. Ama babamın ani iflasından sonra Ece’nin tavrı değişmiş ve benden soğumuştu. Bundan üç ay önce de Ece’nin bu hareketlerine dayanamayarak ilişkiyi bitirdim. Ece’yle kaldığım evden ayrılıp Onur’un yanına taşındım.

Gözde ailesinin yanında yaşıyor, arada sırada Onur’da kalıyordu. Benimse kafamı toplamam uzun sürmüştü. 3 aydır hiçbir ilişki yaşamamıştım. Ece’yle düzenli seks hayatından sonra 3 ay seks yapmadan durmak zaten zordu. Üstüne üstlük Onur’la Gözde’nin sikişirlerken çıkardıkları şehvet dolu sesler artık beni çileden çıkarıyordu…

Bir sabah kapı kapanma sesine uyandım. Gözde’yle Onur gittiler diye düşünerek boxerımla önce çay suyu koyup oradan banyoya geçtim. Duşa girecekken Onur’un kirli sepetinden hafifçe sarkan kırmızı dantelli tangayı gördüm ve aklım oraya gitti. Kendimle verdiğim savaşta sikim aklıma galip geldi ve tangayı alıp koklamaya başladım. Müthiş bir kadınlık kokusu vardı, tüylerim diken diken olmuş, sikim istemsizce sertleşmişti. Elimi sikime atıp yavaş yavaş sıvazlayarak Gözde’nin tangasını koklarken hiç duymadığım kadar haz alıyor, sikimin damarlarına kadar şiştiğini avucumda hissediyordum. Elimi Gözde’nin vücudunda ve göğüslerinde gezdirdiğimi düşünerek, gözünün içine bakarak amını yaladığımı düşünerek sikimi sıvazlarken bir anda kapı açıldı. Korkudan aklım gitmişti.

Gözde, burnuma dayadığım tanganın moruyla karşımdaydı. Sütyenini delip yırtacak gibi duran iri göğüs uçlarıyla şok olmuş şekilde kalakalmıştı. İkimiz de ne yapacağımızı şaşırmış halde dururken, Gözde sessizliği bozdu ve “Bunu neden yapıyorsun? Ben en yakın arkadaşının sevgilisiyim!” dedi. “Dayanamıyorum Gözde, hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın ve seni tanıyan her erkek gibi ben de sana hayranım. Artık duygularıma engel olamıyorum!” dediğimde Gözde sanki ilk defa iltifat edilmiş bir kadın gibi utandı. Gözleri ise kafası mantar gibi şişmiş sikimdeydi ve ben istemsizce sıvazlamaya devam ediyordum. Gözde, “Bunun bir daha yaşanmayacağını düşünerek Onur’a bir şey söylemeyeceğim!” dedi ve gelip elimdeki tangasını alıp gitti. Ben banyodayken de üstünü giyip hızlıca evden çıktı. Bense az önce tanga içinde gördüğüm poposunu ve parmak kadar göğüs uçlarını düşünerek hayvan gibi boşaldım…

İlerleyen günlerde şaşırtıcı şekilde Gözde hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, gerçekten olanları yok sayıyordu. Ama artık karşımda daha rahat oturuyor, açılan bacaklarına ya da giydiklerine çok dikkat etmiyor, Onur’la sikişirken ise sanki daha çok ses çıkarıyordu. Bu beni hem daha da azdırıyor hem de kafamı karıştırıyordu. Ayrıca o kadar iyilikten sonra Onur’a bunu yapıyor olmak da içime dert oluyordu, öğrenirse en yakın arkadaşımı ve maddi destekçimi kaybederdim…

Yalnızlık artık canıma tak etmiş; en azından beraber vakit geçirip, sikişebileceğim bir kız arkadaş bulmaya karar vermiştim. Birkaç kişiyle tanışıp vakit geçirmiştim. Güzel de gidiyordu, sıkıldıkça başkasını buluyordum. Ama kiminle sikişirsem sikişeyim, aklıma sürekli Gözde deliyordu…

Onur’un babası kalp krizi atlattığı için, Onur acilen memleketine gitmesi gerekti. Hem babasının yanında olması gerekiyordu, hem de işleri idare edecek büyük bir kardeşi yoktu. Ben bu şekilde yaşamaya devam ederken, tenis kursu verdiğim liseyi yeni bitirip üniversiteye hazırlanan bir öğrencimden mesaj geldi. En son yaz biterken görmüştüm, sınava hazırlanmak için tenise derslerine ara vermişti. Paraya ihtiyacım vardı, yeniden tenis dersi alacak diye sevinmiştim mesajına. Selin’di ismi, bana yazılıyordu, ama hem Ece’yle birlikte olduğum için, hem de kız geçen sene 18 yaşında olduğundan yüz vermiyordum. Tam bir afetti kendisi. Minyon, orta büyüklükte belirgin ve dik göğüsleri, balon gibi küçük ama çıkıntılı poposu ve de en önemlisi; dümdüz, beyaz, tüysüz, orantılı şekilde popoya doğru kalınlaşan kusursuz bacakları vardı.

Görüşmek istediğini söylediğinde kampüste bir kafeye çağırdım. Kafeye girdiğinde resmen herkes ona bakıyordu; iyice serpilmiş, vücut hatları keskinleşmiş ve saçlarını pembe-mor arası bir renge boyatmıştı. Dizlerinin üstüne gelen çiçekli elbiseyle muhteşem görünüyordu. Tokalaşıp yanaktan öpüşerek oturduk, bir şeyler içip sohbet ediyorduk. Tenise başlayacağını düşünerek konuya girdiğimde, “Sadece özledim, seni görmek istedim!” dedi. Şaşırmıştım. “Çok iyi etmişsin, ben de özledim, aylardır görüşemiyoruz; sınava hazırlanıyorsun, hedefin var diye engel olmak istemedim!” dediğimde gözleri parladı. “O zaman akşam yemeği benden, oradan da bir şeyler içmeye gider miyiz?” diye sordu. Planım yoktu, bana da uyar diyerek kalkıp Selin’in arabasıyla çarşıya doğru yola çıktık.

Araba kullanırken gözlerim neredeyse beline kadar açılan bacaklarına kayıyordu. Kaleiçi’ne inmeden bir restoranda yemek yedik ve kahve içtik. İşveli gülüşler, güldükçe hafif dekolteden görünen bembeyaz göğüslerinin titreyişi beni benden alıyordu. Konuyu bir noktada Ece’ye getirdi. Ayrıldığımızı öğrenince mutluluğu gözlerinden okunuyordu ki niyetini de artık belli etmişti. Akşam olmuştu, bilindik bir bara gidip içkilerimizi aldık. Şehirde bilinen sürekli çıkan grubun günüydü. İyice kalabalıklaşmış, çok güzel kızlarla dolmuştu mekan, ama Selin de çok fenaydı. Milletin bakışları üzerindeydi ve bu beni hem sinirlendiriyor, hem tahrik ediyordu…

Birkaç içkiden sonra hafiften çakır olmuştuk. Eğlence artıyordu, Selin önüme geçip arkasını dönmüş dans ediyor, arada poposunu bana sürtüyor, birkaç saniye sonra da dönüp bakıyordu. Yine öyle döndüğü bir anda göz göze gelince dayanamayıp beline sarılıp çevirdim ve dudaklarına yapıştım. Elim belinden poposuna inerken deliler gibi öpüşüyorduk. Bir anda insanların içinde olduğumuz aklıma geldi ve elinden tutup tuvalete götürdüm. Erkekler tuvaleti tek kişilik ama genişti. Hemen içeriye çekip kapıyı kilitledim. Onu lavabonun üzerine oturtup dudaklarına yapıştım. Elim dik göğüslerine kaymıştı. Minicik göğüs uçlarını sıkıyor, canını yakıyordum, ama belli ki hoşuna gidiyordu. Onun da bir eli göğsümde, diğer eli saçlarımda geziniyordu. Elini pantolonumun üstünden sikime attı, sertleştiğimi farkedince de kemerimi çözdü ve sikimi dışarı çıkardı. Eteğini iyice yukarıya topladı. Hiç bakmıyordu sikime, öpüşmeye devam ediyorduk.

Eliyle sikimi külotunun üzerinden amına sürtüyordu. Sonra diğer eliyle külotunu yana çekti ve sikimi amının girişine yerleştirdi. “Bakire misin?” diye sorduğumda, “Değilim!” diyerek bacaklarını belime dolayıp beni birden kendisine çekti. O küçücük amına sikimin büyük geleceğini kestirememişti belli ki, çığlık atarken gözleri kaymış, sesi kesilmişti. Yarı baygın gibiydi, dudaklarımı kemirmeyi bırakmış, bacakları ve elleri gevşemişti. Ben kıpırdamadan hafif korkmuş şekilde beklerken kendine geldi ve “Çok fena canım yandı, ne olur dur!” dedi. Ama zaten hareket etmiyordum ki. Dudağına tekrar yapıştım, “Çok güzelsin Selin; ne zamandır bunu bekliyordum bir bilsen!” dediğimde karşılık vermeye başladı. Yavaş yavaş sikimi hareket ettiriyordum, bacaklarını tekrar belime sardı. Amı iyice sulanmış işim kolaylaşmıştı. Giderek hızı arttırdığımda inlemeleri de yükselmişti. Ama ben gözlerimi kapamıştım ve o anda nedense Selin’i değil Gözde’yi siktiğimi hayal ediyordum…

Az sonra Selin bir anda beni kendine çekip bacaklarını belime kitledi. Sikim sonuna kadar içine girmişken titremeye başladı, orgazm oluyordu. Ben de boşalmak üzereydim. Selin kendine gelip gevşediğinde ben de hemen sikimi çıkarıp yere boşaldım. Korunup korunmadığını bilmiyordum, başıma bela alamazdım. Selin daha önce böyle bir yerde hiç seks yapmadığını, ilk defa bu kadar zevk aldığını söyleyerek dudaklarımı öpüyor, aynı zamanda da üstümüzü düzeltiyorduk. Tuvaletten ve bardan çıktıktan sonra direkt arabasına gittik, artık eve gitmesi gerekiyormuş. Beni eve bırakıp gitti.

Selin’i sikmek iyi gelmişti. Ama Selin’i sikmenin mutluluğunu yaşayacağıma, Gözde’yi sikememenin hüznünü yaşıyordum…

Leave a Reply

Your email address will not be published.