Bu Şey Değil Mi Ya Kalın Damarlı 19 CM Evli Kadınlar Buna Ayılır; Gayrimenkul Danışmanıyım. Bir gün ofisimde iş beklerken her zamanki günlük telefonlardan biri geldi. Telefonda sesi oldukça hoş gelen, ama yaşının da oldukça olgun olduğu anlaşılan bir bayan arıyordu.
“Evimi satmak istiyorum. Fakat değişik bir piyasa olduğundan evime değer biçemiyorum. Hata yapmaktan korkuyorum. Ya çok ucuza gidecek, ya da aşırı fiyat koyarsam satılmayacak. Sizden bir ekspertiz hizmeti, fikir almak istiyorum.”
Adresi aldım ve hemen gelebileceğimi söyledim. Ama telefondaki nazik ve insanın içine işleyen kadın sesi, “Şu an bir işim var ve dışarı çıkmak zorundayım. Eğer mümkünse akşam saat 19 gibi gelebilirseniz sevinirim.” dedi. Ben de mecburen, “Elbette olur.” dedim, zaten bu tür durumlarla genelde karşılaşıyorduk.
Akşam dediği saatte verdiği adresteki evine gittim. Kapı açıldığında birden dumura uğradım. Karşımda kumral, 1.65 boylarında, kıvırcık ama uzun saçlı, oldukça dolgun dudakları olan ve o dudaklarını da ateş kırmızısı bir rujla daha da iri görünmesini sağlamış, harika bir vücuda sahip bir afet duruyordu. Hemen şok durumundan kendimi kurtarıp,
“Merhaba.” dedim. O da bana çok sıcak bir ses tonu ile, “Merhaba, hoş geldiniz.” diyerek içeri davet etti. Kısa bir tanışma faslından sonra evi gezebilmek için izin istedim. Odaları gezmeye başladım. Gerçekten evde çok fazla kimsenin yaşamadığı belliydi. Bunu düşünerek, “Yalnız mı yaşıyorsunuz?” dediğimde, derin bir iç çekerek, “On yıldır yalnız yaşıyorum.” dedi. “Maalesef eşim bir trafik kazasında öldü.” O anda acı anılarını tazelediğim için bir suçluluk ve üzüntü hissettim…
Salon, oturma odası, mutfak, derken banyoyu görmek istedim. İnanılmaz bir zevkle döşenmiş bir banyosu vardı. Yaşını göstermemesinin nedeni şimdi ortaya çıkmıştı, çok bakımlı bir bayandı.
Onu bu konuda takdir ettikten sonra yatak odasına bakmak istedim. Tabi tam bu sırada banyo kapısında küçük bir sıkışıklık yaşadık. O anda sikimin uyandığını hissettim. Tabi ki bunu o da fark etti. Üzerimde takım elbisem olmasına rağmen, sıkıştığımız anda göğüs uçlarını hemen hissedebilmiştim. Harika bir vücuda sahipti.
O andan itibaren artık evin değil, Sevda’nın ekspertizini çıkarmaya başlamıştım. Biraz yaşlı olsa da, çok kullanılmadığından harika ve tertemiz bir rapor çıkabilecek bir hatundu. Bu duygularla yatak odasına doğru geçtim. O da arkamdan geliyordu benimle beraber…
Yatak odasının kapısı kapalı, ama buna rağmen kapısına yaklaştıkça insanın içini gıdıklayan ve tahrik eden bir parfüm kokusu geliyordu odadan…
Kapıyı açarak içeri girdik. Yatak odası inanılmaz bir şekilde dekore edilmiş, bir çok fantezinin yaşanabileceği harika bir odaydı. O odada tüm o güzelliğe rağmen Sevda’yı değil, en çirkin kadını bile sabaha kadar düzebilirdim. Odaya bakmaya başladığımızda bir an göz göze geldik.
“Harika bir zevke sahipsiniz” dedim.
“İltifat ediyorsunuz, teşekkür ederim.”
“Yo, gerçekten, samimi olarak söylüyorum. Çok hoş ve baştan çıkarıcı bir ambiyansı var yatak odanızın…”
“Harika bir oda olsa da, bomboş… İçinde paylaşabileceği bir erkek olmadan hiçbir özelliği yok diyebilirim. Bu yüzden, benim için fazla bir şey ifade etmiyor.”
O anda ona sarılıp ‘aradığın erkek burada, haydi şu odanın dekorunu tamamlayalım’ demek geldiyse de, ‘meslek etiğini ön plana koy oğlum Cüneyt’ diyerek kendimi tutmaya çalışıyordum.
Ama Sevda’nın benimle aynı şeyi düşünmediğini anlayıverdim. Göz göze geldik. Dudakları titriyordu kadının… Elimden tuttu ve beni yatağın üzerine doğru çekti…
O anda ben de artık her şeyi unutmuş, bu dul kadının tadını çıkarmaya karar vermiştim. Bir anda dudaklarına yapıştım ve o kalın dudaklarını Fransız öpücüğü ile on dakika kadar öptüm, emdim. O da beni emerek sömürüyor, erkeksiz geçirdiği onca yılın acısını dudaklarımdan çıkarıyordu.
Benim ise tek düşüncem tecrübelerimin bana verdiği şeye göre bu kadar kalın ve iri dudaklara sahip bir kadının amcığının dudakları da çok kalın ve etli olmalıydı. Müthiş bir şeydi. Bir an önce oraya inmek ve amını yalamak istiyordum.
On dakikadan uzun öpüşme turumuzda, bir yandan da birbirimizi parçalayarak soymuş ve bir anda külotlarımızla kalmıştık. Yavaş yavaş boynunu ve kulak memelerini yalayarak hedefime doğru inmeye başladığımda, bir anda es geçerek gidemeyeceğim o harika göğüslerle karşılaştım. Harika duruyorlar, “Bizi em, bizi ısır!” diye yalvarıyorlardı adeta…
Uçları kocaman olmuş ve tavanı işaret eden göğüs uçlarını parmağımla ağzımın içinde yuvarlamaya başladım. Harikaydı! Karımınkiler bile ondan genç olmasına rağmen böyle değildi, tabi onları da ben eskitmiştim.
O harika göğüsleri emerken bir yandan da elimle ıslaklığını hissetmeye başladığım amcığını parmağımla ezmeye ve parmağımı yavaş yavaş içine sokmaya başladım.
“Ohhh… Devam et lütfen…” diyerek inledi Sevda… Gerçekten de çok kalın am dudakları vardı. Artık göğüslerle işim bitmiş, esas hedefe yönelmiştim. Sevda ise bu arada inlemeye başlamıştı.
“Harikasın canım… Tüm kötü anılarımı silmeye başladın şu anda… Sev beni…” diye zevkle inleyip kıvranırken bir eliyle de yarağımı okşayarak, ucunda oluşmaya başlayan sıvıyı hissetmeye çalışıyordu…
Yırtarcasına külodunu çıkardım ve dudaklarımın tüm varlığını ona verircesine amına gömüldüm. İnlemeleri sıklaşmaya başlamış ve artık orgazm olmak üzereydi. Bu anı kaçıramazdım. Onu ağzımın içerisinde istiyordum, hemen 69 olduk.
Sevda da yarağımı ağzına alarak yılların hasretini çıkarmaya başlamış, tüm iç organlarımı yarağımın deliğinden çıkaracak gibi sikimi emiyordu. Ben ise kendimden geçmiş, o harika amın tadını çıkarmaya bakıyordum.
Ani bir titreme ile boşaldığını hissettim. Bu beni daha da tahrik etmişti. Dilimi amının en iç noktasına kadar sokmaya ve amının duvarlarını okşayarak dilimle onu sikmeye başladım. Klitorisini dişlerimin arasında yavaşça ezip onu çıldırtıyor, hafif bir acıyla ona müthiş bir zevk veriyordum.
Harika am dudaklarını tüm ağzımın içine alıp emmeye başladım. O ise çıldırmış gibi yatağın bir o kenarına, bir bu kenarına kendini atmaya başlamış, “Beni delirttin, artık sik beni!” demeye başlamıştı.
Ben bu işin bu kadar basit ve çabuk olmaması gerektiğini biliyordum. Amını yalarken bir elimle de minik göt deliğini keşfetmiş ve dairesel hareketlerle onu da yakın geleceğe hazırlamaya başladım. Bu arada o yarağımla ağzını doldurmuş, inleme sesleri değişmiş ve garip garip sesler çıkarıyor, yılan gibi zevkle kıvranıyordu.
“Tutma kendini… Beni döllerinle besle… Boşal…” diye inledi sikimi ağzından çıkarıp… Sonra da tekrar ağzına alıp hırsla vakumlamaya devam etti.
Haklıydı, belki de suya aç toprak gibi olmuştu kadın ve ben onu sulamalı, beslemeliydim. Bunlar beni çıldırtan kelimelerdi ve o an ağzına tüm varlığımla boşaldım. O ise tek damlasını bile ziyan etmemek için o kocaman yarağın her santimini ağzına almış, menilerim dışarı kaçmasın diye çaba gösteriyordu.
Harika bir kadındı ve sikişin en kralını hak ediyordu. Bense karımın dediği gibi ‘harika sikişen bir erkektim ve görevimi layığı ile yapacaktım.
Tüm menilerimi bir anda yutan Sevda birden ters döndü ve o kalın dudakları ile beni öpmeye başladı. Ben de bir yandan dudaklarını öpüyor, bir yandan da aniden ayrıldığım amcığını parmaklıyor, diğer parmağımla da göt deliğine masaja devam ediyordum. Artık yalvarıyordu bana,
“Hadi sik beni, erkeğim, kocacığım!” demeye başlamıştı.
Az önce boşalmama rağmen sikim sertliğini kaybetmemişti. Parmaklarının arasında çelik gibi olmuştu. Hemen onu köpek pozisyonuna getirdim, iki orta parmağımı amına sokup çıkarmaya başladım ve götünün deliğini yalayarak büyütmeye başladım.
O da artık kıvamına gelmiş ve dudakları bir içeri bir dışarı girerek adeta götünden nefes alır duruma gelmişti. Aynı anda amını yalıyor, dilimi götüne sokuyor, iki deliğini de parmaklıyor, Sevda’yı zevkten çıldırtıyordum. Onu hemen bana özel bir stil olan sikiş durumuna getirdim. Yarağımı tutarak amının dudaklarına fırça çekmeye başladım. Bana durmadan yalvarıyor, “Artık sok ne olur… Bitir artık beni… Bu işi bitir!” diyordu…
O anda yavaş fırçalama hareketi kendini ani bir darbeye bıraktı ve tüm derinliklerini hissedercesine amının içine girdim. O anda o yarağın yerinde kendim olmayı o kadar çok istiyordum ki, o amın iç duvarlarını yalamak ve öpmek harika olurdu.
Sevda’nın göz bebekleri geriye kaymış, kalın dudaklarını ısırmaktan artık daha da şişirmişti. Beş dakika kadar sonra bir kez daha boşaldığını hissettim, tüm vücudu titremişti çünkü… Odanın içi inlemelerle yıkılıyor, ben de bu inlemelere eşlik ederek, onun yalnız olmadığını hissettiriyordum.
Bir on dakika bunu o pozisyonda siktikten sonra, domalmasını istedim. Artık sıra o harika göte gelmişti ve benim yarağımın kafası da artık şişmiş ve olağan kalınlığının çok üzerine çıkmıştı.
Biliyordum ki uzun zamandır sikişmemişti. Götünü çok kibar sikmeliydim, en azından ilk başlangıçta… Odada kayganlaştırıcı malzeme bulmak zor değildi zaten…
Ama önce ağzına verdim ve ‘onu götünden sikerken nasıl zevk alacağını’ kulağına fısıldarken, onun da sikimin kafasını yalamasını sağlıyordum. Ona az da olsa acı çektirmemek için yarağımın başını kremledim ve biraz da göt deliğine sürerek masaj yaptım.
Artık her şey tamamdı, bir tek içeri girmek kalmıştı. Başını deliğine getirdim ve hafiften zorladım. Ucu girmeye başlamıştı ki, Sevda’nın orgazma ulaştığında kesilen inlemeleri yeniden başladı. Biraz daha, biraz daha, biraz daha…
Hem ağır davranıyor, hem sikimle masaj yaparak itiyordum. Ve başı içine girdi. Sevda ise onca yıllık boşluğa rağmen, uzun masajın da etkisi ile hiç acı çekmemişti. Ben de bunu istiyordum, çünkü o acı çektirilmeyecek kadar bir kenarda unutulmuş bir çiçekti…
Artık gidip gelmeye başladım. Götüne soktukça, gidip gelmelerim hızlandıkça, Sevda adeta eriyor, bir balık gibi elimden kayarcasına kıvranıyordu. Harika bir şeydi, O da sikişmeyi çok iyi biliyordu.
Ellerimle kavradım ve bir taraftan amını alttan parmaklıyor, bir elimle de bir omzundan yarağıma doğru onu çekerek ritmi hızlandırıyordum. Artık her şey harikaydı, ikimiz de kopmuş doruğa çıkmıştık.
Artık patlamamın zamanı gelmişti. Patladıktan sonra bembeyaz sperm damlalarının hafif açılmış göt deliğinden süzülüşü beni her zaman delirtir, o anı tekrar yaşayacaktım. Ve öyle oldu.
Yanardağ içeride patlamış, ama lavlar dışarıya süzülüyordu. Sevda ise süzülen menileri parmaklıyor ve ağzına götürüyor, birazını da göğüs uçlarında eritiyordu. Terden ikimiz de sucuk gibi olmuş, kendimizi yatağın üzerine atmıştık.
Götü bana dönüktü ve döller halen göt deliğinden süzülüyordu. Ben biraz daha yanaştım ve halen dimdik olan yarağımla amına masaj yapmaya başladım…
Olgun kadınlar beni her zaman mest etmiştir, hele bir de dul kalıp uzun zaman yarak hasreti çeken azgın kadınlar… Bu anı bir daha yaşayabilmek zor olabilirdi ve bunu hatırladığımda sikişe devam ettim.
Yatakta oturur pozisyona gelerek, Sevda’yı saçlarından tutup çevirdim ve yarağımı ağzına verdim. Hala aynı iştahla emiyordu. Yatırdım ve bacaklarını omuzuma aldım, hafiften de bacaklarını kapattırarak am dudaklarının birleşmesini sağladım ve yarağımla o harika ama fırça çekmeye başladım. Yine, “Beni sik!” demeye başladı. Bu sefer benim de fazla yalvartacak halim yoktu ve amına yarağımı sokarak gidip gelmeye, onun kalça hareketlerine karşılık aynı hareketlerle yatakta seks dansı yapmaya başladık. Bu sikişimiz de önceki boşalmalarımla beraber belki 45 dakika sürdü.
Uzun zamandır yarak girmeyen am olduğu için amının kenarları bu kadar sikişe dayanamadı herhalde, “Yanıyor…” demeye başladığında ben de patlamıştım zaten. Sonra birbirimizi okşayarak sessizce dinlendik. Daha sonra beni elimden tutarak banyoya götürdü ve koskoca bir jakuzi küvetin içinde bir saat kadar daha eğlenip iki posta daha atarak işimizi bitirdik.
Sevda çok mutluydu, ben de öyle… Ertesi hafta bunu birkaç defa daha tekrarladık, her seferi bir öncekinden daha ateşliydi.
Sevda’ya çıkarttığım ekspertiz raporu harikaydı. O mutlu, ben ise olgun bayanlara karşı olan ilgimin nedensiz olmadığını bir kez daha anlamış ve mest olmuş vaziyetteyim.