Sandalyeye Oturttuğunda Bacakları Yere Değince Yerden Yüksekte Olmadığı İçin Sevindi; Cebimden telefonu çıkarıp gizli dosyayı açtım. Hanife’nin yüzü görünerek çırılçıplak, am göt meydanda kocasına poz verdiği resimlerden en açık olanı seçtim. Sabırla kocasıyla işini bitirmesini, dükkandan çıkmasını bekledim.
On dakika sonra çıktı, yine bana bakmadan yola koyuldu. Daha on metre gitmeden çıplak resmini göndermiştim bile…
Telefonunun mesaj sesini duyunca refleksle elini çantasına attı, eline aldı. Hem yürüyor, hem de telefonuna bakıyordu.
Birden bire kaldırımın ortasında durdu, çarpılmış gibi kalakaldı. Gönderdiğim resmi görmüş olmalıydı. Başını çevirip uzaktan bana baktı. Şimşekler yağdırıyordu bakışları… Döndü, yürüdü gitti.
“Ne istiyorsun benden orospu çocuğu? Yetmedi mi yaptıkların?”
“Ne istediğimi bilmiyormuş gibi konuşma Hanife… Seni istiyorum. Seninle sevişmek istiyorum. Benim yaptıklarımdan sen de benim kadar zevk aldın, inkar etme… İnadı bırak, ters davranma bana karşı… O resimlerden onlarcası var elimde… Sikiş videoların var.” Cevap vermedi, sessiz geçen bir kaç saniye uzadı da uzadı…
“Alo… Sana diyorum kadın…” diye üsteledim.
“Bana yaptıklarından sonra mı? Çektirdiğin acı yetmedi mi?”
“Bir daha öyle olmayacak Hanife… Gel konuşalım bunu…”
“Lanet olsun sana, şerefsiz sapık… Şantajcı köpek… Ablamın evine gidiyorum. Yarım saat sonra gel konuşalım. Girdikten sonra kapıyı arkadan kilitle, ben içerde olacağım.”
Dakikalar geçmek bilmedi. Daha yarım saat tam dolmadan kapıyı kilitleyip yola çıktım. Yine yalvaracaktı herhalde, onun için çağırmıştı mutlaka… Yumuşamamak gerekiyordu. Hanife’yi sikmeye devam edebilmem için kozları elimden bırakmamalıydım.