Babama Söylemezsen O Çirkin Kar Maskene Rağmen Saksolu Sikiş Resitali Sunarım; Üvey Abimle seviştiğimiz o ilk günden sonra birbirimize öyle tutulduk öyle bağlandık ki, aşkların en güzelini, seksin ve sikişin en şiddetlisini yaşıyorduk.

Kan bağı yoktu aramızda… Artık sadece yılların alışkanlığından kaynaklanan abi-kardeş ilişkisinden çıkmıştık iyice… Benim için abi değil, bir erkekti o… Tabi bunda ne annemizin, ne babamızın aynı olması, aramızda hiç bir kan bağı olmamasının etkisi vardı.

Abim bana birbirinden güzel hediyeler alıyor, beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu. Sikişirken de kudurmuş gibi sikişiyorduk, ama ben en çok onun beni sadistçe sikmesinden mutlu oluyordum.

Abimle sikiştiğimizi bilen tek kişi kankam Nermin idi. O orospu da sürekli bana, “Ne olur beni de aranıza alın!” diye yalvarıyor, ama ben kesinlikle kabul etmiyordum. Annem ise bizim abimle bu yakınlaşmamızdan şüphelenmeye başlamış, birkaç kez bana, “Kız abinle çok samimisiniz, arana mesafe koy, gençsin güzelsin alımlısın, erkek milleti bu belli olmaz, üvey abin de olsa sana gözü kaçar, telafisi mümkün olmayan şeyler yapmaya kalkar!” demişti. Ben de, “Anne aklına gelen şeye bak, o benim abim, tabii ki samimi olacağız, aynı evde yaşıyoruz, abimden köşe bucak kaçacak halim yok ya!” deyip geçiştiriyor, fırsat bulduğumuz her an abimle iki aşık olarak görüşmeye devam ediyorduk.

Fakat, annemler köyden geleli abimle bir iki kaçamak haricinde doğru dürüst sevişememiştik. Annemler köydeyken alışmıştım abimle sabahlara kadar deli gibi sikişmeye, şimdi epeydir yaraksızlıktan kuduruyordum. Kapı arkasında, kaçamak öpüşüp koklaşmalar yetmiyordu bana… Bir gün annem komşulara gittiğinde aradığım fırsat doğdu. Hemen abime telefon açtım, “Abi koş… Annem komşuya gitti, iki saatten önce gelmez. Ben yanıyorum, ne olur gel ateşimi söndür!” dedim.

Abim işyerini babama bırakıp, “Benim biraz işim var…” diye çıkmış.

O anda bilmiyorduk, ama annem komşunun penceresinden abimi eve giderken görünce şüphelenmiş, içini kurt kemirmeye başlamış, ancak 15-20 dakika dayanabilmiş ve ne halt ediyorlar diye bakmak amacıyla eve dönüyormuş.

Ben telefonu kapattıktan sonra, annemin en az iki saatten önce gelmeyeceğinden emin bir şekilde, az sonra yaşayacağım müthiş zevklerin heyecanıyla hazırlanmaya başladım.

Acele acele abimin bana aldığı beyaz dantelli iç çamaşırı ve jartiyer takımı giydim. Bir iki kırmızı ruj darbesi, uzun saçlarıma birkaç fırça, iç gıcıklayıcı, erkeğimi tahrik edecek bir parfüm…

Aynanın karşısında kendime baktım. Gözleri parlayan, her yanından seks fışkıran bir genç kız vardı aynada… Artık sikişe hazır vaziyette abimin gelmesini bekliyordum. Kapı çaldığında o vaziyette kapıyı açtım. Abim içeri girer girmez kapıyı kapatırken, gözleri parlayarak delici bakışlarla beni süzdü boydan boya…

“Benim küçük orospum, canın yarak istedi değil mi!” dedi.

“Beni sen orospu yaptın, yarağa alıştırdın, ama ben sadece senin orospunum! Piç, sanki sen özlemedin orospunu… Sevişmeyi…” dedim ve koridorda öpüşmeye başladık…

Sonra abim beni kucağına alarak annemlerin yatak odasına götürdü ve yatağa attı. Ben dirseklerime dayanmış yattığım yerden izlerken, o üstündekileri bir çırpıda çıkarıp çırılçıplak kaldı.

Güzel siki her zamanki gibi taş kesilmiş, tek gözüyle dimdik bana bakıyordu bacaklarının arasında… Öyle özlemiştim ki onu, içime girmesini, gidip gelmesini… Abim de hayran bakışlarla yarı çıplak vücudumu seyrediyor, kalkmış aletini sıvazlıyordu.

Yatağa, yanıma yaklaştı. Titreyen parmaklarla üstümdeki sütyeni, tanga külodu çıkardı. Üstümde sadece jartiyer çorapları kalmıştı. Onları çıkarmadı, aksine yukarıya çekip daha düzgün durmasını sağladı. Çoraplar hariç, çırılçıplak yatıyordum önünde… İstekten boğuklaşan sesiyle,

“Öyle güzelsin ki “kardeşim”… Bitiriyorsun beni… Sana bakmaya, seni sikmeye doyamıyorum…” dedi.

Cevap bile vermedim. Üstüne bastırarak “Kardeşim” demesi daha çok tahrik etti beni yine… Bu hitap şekli erotik bir oyun olup çıkmıştı aramızda… Sevişirken, siki içimde gidip gelirken bile o bana “kardeşim” diyordu, ben de ona “abim” diyordum. Kollarımı açıp koynuma çağırdım onu… Erkeğimi…

“Ohhh… Abicim… Seni çok özledim… Sikini yemeyi… Hadi gel sik kardeşini… Seni bekliyor amcığım…”

Parmaklarımla am dudaklarımı ikiye ayırıp içinin ıslak pembeliğini abime gösterdim. “Baksana nasıl sulandı… Senin sikini istiyor… Abisinin sikini yemek istiyor bu…”

“Ohhh… Delirtme beni orospu…” diye kıvrandı abim… Çağrımı bekletmedi. Hemen kollarıma geldi, sımsıkı sarıldık birbirimize… Deli gibi öpüşüyor, birbirimizin her yerini okşuyorduk. Kalın parmakları minik amımı avuçlayıp sıkarken, kulak mememi emiyor, kulağıma beni delirten sözcükler fısıldıyordu, “Ah benim orospu kardeşim… Fahişem benim… Azgın kardeşim… Demek abisinin sikini istiyor bu güzel amcığın senin… Oh, ben sikmez miyim kardeşimin güzel amcığını… Yarağımı sokmaz mıyım içine ben… Hadi kardeşim, domal da arkadan abine göster amcığını…. Bir an önce sokayım yarağımı o amcığa…”

Mutlulukla, şehvetle isteğini yerine getirdim. Kollarının arasından sıyrılıp yatağın üzerinde, domaldım, kalçalarımı sallayarak erkeğimi davet ettim. Öyle çılgınca sevişiyoruz ve kendimizden geçmişiz ki, deprem olsa duymayacağız. Abim beni yatağa domaltıp arkamdan amıma geçirmiş, “Seni bugün yarağa doyuracağım orospu!” diyerek pompalarken, ben de, “Sik orospunu erkeğim, doyur yanan amımı!” diye zevkle inliyordum.

O esnada annem sessizce eve girmiş, bizim sesleri duyduğu gibi yatak odasının önüne gelmiş. Birden kapıyı açtı. Ve bizi o vaziyette görünce çılgına döndü, içeri öyle bir hışım ve şiddetle girdi ki, bizi öldürecek sandım.

“Vay ahlaksız şerefsizler!” diye bağırmasıyla biz neye uğradığımızı şaşırdık.

Abim hemen üzerimden kalktı, ben de kalktım, ama annem bir bana, bir abime vuruyor, “Nasıl yaparsınız bunu? Hiç utanmanız yok mu? Öbür dünyada bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Cehennemde çatır çatır yanacaksınız!” diye bağırıyordu.

Biz çırılçıplak vaziyette şok geçiriyorduk. İlk şaşkınlığımızı atar atmaz, abim bir eliyle annemin ellerini tuttu, diğer eliyle de ağzını kapadı, ben de annemin belinden sarıldım, annemi sakinleştirmeye çalışıyoruz… Annem çırpınıyor, ağzı kapalı olduğu halde bağırmaya çalışıyordu. Abim, “Anne ne olur kendine gel, sessiz ol, sağdan soldan duyan olacak!” diyor, ben annemi öpüyorum,

“Sakin ol lütfen anne!” diye yalvarıyorum.

Abim annemin ellerini bırakmıyor, bıraksa yine vuracak tırmalayacak. Abimin ve benim çıplak vücutlarımızın bir kaç yerinde kıpkırmızı tokat izi oluşmuş durumda zaten… Öyle absürt bir vaziyet ki, anlatamam…

Annem giyinik, biz çırılçıplak, benim bacaklarımda beyaz jartiyer çorapları… Abimin yarı inik siki, kollarında çırpınıp duran annemi zapt etmek isterken onun her yerine, bacaklarına, kalçalarına sürtünüyor.

Annem nihayet bizim yalvarıp yakarışlarımız karşısında sinirleri yatışmaya ve sakinleşmeye başlar gibi oldu. Abim annemin ağzını açınca, “Nasıl yaptınız bunu, babanız duyunca ne diyeceksiniz, konu komşu duyarsa sokağa nasıl çıkacağız!” deyip ağlamaya başladı. Abim, “Anne ben Gül’ü seviyorum, biz her şeyi göze aldık!” dedi, ama annemin elini bırakmıyordu. Ben de, “Anne ne olur kızma bize, seni üzmek istemezdik, ama biz birbirimizi seviyoruz, anlayış göster ne olur!” diyerek, annemin yanaklarını öpüyor ve gözyaşlarını siliyordum.

Annem artık eskisi gibi çırpınmıyordu, biraz daha yumuşamış gibi görünüyordu. Kınayan bakışlarını benim ve abimin çıplak vücutlarımızda gezdirdi. Kaçamak bakışları abimin sikinde takıldı bir an… Sonra utangaç bir sesle, “Donlarınızı giyin bari utanmazlar! İkiniz de anadan üryan… Amınız, götünüz, yarağınız, her şeyiniz meydanda…” dedi.

Annemi yatağın kenarına oturttuk. Külotlarımızı giyip annem ortamızda kalacak şekilde iki yanına oturduk… Biz annemizi yatıştırdık, sinirini aldık, olan olmuş bir kere, ne yapabilirdi ki, mecburen katlanmak, sineye çekmek zorunda diye düşünürken, annem bize öğüt vermeye başladı.

“Bakın, bu işi bırakacaksınız, birbirinizi unutacaksınız. Başka çıkarı yok bunun… Sen erkek olarak başka eve çıkacaksın!” diyordu. Abim, “Hayır anne, ben Gül’ü çok seviyorum. Asla başka bir eve çıkmam, onu bırakamam, ondan ayrı yaşarsam ölürüm ben…” dedi.

“Babana söyleyince seni bu evden nasıl siktir ediyor, gör bakalım!”

“Babama söylersen valla kötü şeyler yaparım!” diye annemi tehdit etti abim. Annem, “Ne o, yoksa beni de mi sikersin, azgın kuduz köpek! Kızımı siktiğin yetmedi mi?” diyerek abimi kışkırtıyordu.

Annemle abim, söylerdin söylemezdin, sikerdin sikemezdin diye, el kol hareketleri ile birbirlerini itekleye kakalaya, hararetli hararetli tartışıyorlardı. O sırada fark ettim ki abimin siki yeniden kabarmaya başlamıştı. Külodunun önü çadır gibi olmuştu.

Bunu annem de gördü, zaten görünmeyecek gibi değildi. Ben de annemi yatıştırmaya çalışıyor, “Ne olur babama söyleme!” diye yalvarıyordum. Ama annem bildiğini okuyordu…

“Abim bu evden giderse ben de bu evi terk ederim. Onsuz yaşayamam ben de…” diye resti çektim. Annem sinirle oturduğu yataktan kalktı,

“Ben gidiyorum, babanıza söyleyeceğim, o gerekeni yapar, siz de ne haliniz varsa görürsünüz!” dedi ve kapıya yöneldi. Ben hemen annemden önce kapıya koşup sırtımı kapıya dayadım, “Babama söylemeyeceğine dair söz vermeden gitmeyeceksin!” dedim. Annem, “Ne o, abine beni de mi siktirecen, çekil ordan orospu!” deyip yüzüme tokadı yapıştırdı. Bu arada abim de gelip

“Vurma ona…” diyerek anneme arkadan sarıldı. Annem, “Bırak beni orospu çocuğu!” diyerek abimin kollarından kurtulmaya çalışıyordu.

Ama abim sımsıkı sarılmış vaziyette bırakmadı ve annemi sürükleye sürükleye tekrar yatağa getirdi. Yatağa sırtüstü yatırdı ve kolunun birini kendisi tutup, benden yana olan kolunu bana vererek, “Tut kolunu bırakma!” dedi. Ben annemin kolunu sıkıca tuttum. Annem, “Bırakın beni şerefsizler, sapıklar!” diye bağırmaya başlayınca, abim yerde duran sütyenimi aldı annemin ağzına tıkadı.

Sesi boğuklaşmış, nefes alamaz hale gelmişti, o da sesini kesmek zorunda kaldı. Abim bununla yetinmedi, yerdeki tişörtünü alarak, annemin kendi tuttuğu elini karyolanın başucundaki demire bağladı. Daha sonra da annemin başörtüsüyle de benim tuttuğum kolunu bağladı.

Şimdi çarmıha gerilmiş vaziyetteydi annem… Sadece ayakları serbestti ve abime tekme atmaya çalışıyordu. Abim hemen annemin ayaklarına oturarak, bana, “Git odamdan fotoğraf makinemi getir!” dedi…

Neden istediğini anlamadım ama dediğini yaptım. Hemen bir koşu gittim makineyi kaptım geldim. Abim önce annemin bluzunu yukarı sıyırıp sütyenini koparırcasına çıkardı ve göğüslerini kavradı. Bana, “Hadi Gül, bakıp durma, bol bol resim çek!” diyerek annemin göğüslerini okşamaya, yalamaya ve emmeye başladı. “Bakalım asıl bu resimleri görünce babam ne diyecek?” diyordu bir yandan…

O an ne düşüneceğimi bilmeden, kafam karmakarışık bir halde olanları hem izliyor, hem de bol bol resim çekiyordum. Abim bir süre annemin memelerini yalarken resim çektirdikten sonra annemin eteğini sıyırarak çekti çıkardı. Annem çırpınıyordu ama nafile çırpınmalardı bunlar. Abim annemin külotunu da çekerek çıkardı ve annemin amını avuçladı.

Annem 40 yaşında, ama yaşına göre oldukça bakımlı ve derli toplu bir kadındı. Eh, ne de olsa yaşlı üvey babamla aradaki yaş farkının da etkisi vardı bunda, nerdeyse hiç ellenmemişti…

Bu yaşıma kadar, benim abimle sevişirken çıkardığım orgazm seslerini annemlerin yatak odasından hiç duymamıştım. Memeleri iri, hiç ellenmemiş gibi duruyordu. Sanırım benim bebekliğimden başka bu güzel memeleri emen olmamıştı.

Annemin amını ilk defa görüyordum, hafif kıllı bir amı vardı. Hiç deforme olmamış, pembe dudaklarıyla güzel görünüyordu. Abim eğilip annemin amını yalamaya başlamıştı. Annem artık tamamen çaresizdi ve işin ilginç yanı, bir süre sonra abim annemin amını yalarken annem hafiften inlemeye bile başlamıştı ve eskisi gibi çırpınmıyordu, kendini tamamen salmıştı.

Abim annemin amını yalarken ben de onların resmini çekmeye devam ediyordum. Her yönden, yakından, uzaktan, her açıdan resimlerini çekerken bende de tarifi imkansız kıpırtılar başlamış, acayip tahrik olmuştum…

Birkaç resim daha çekip makineyi kenara bıraktım, abimin külotunu indirdim. Abimin siki kazık gibi olmuştu. Abim annemin amını yalarken ben de alttan abimin sikini yalayarak sikini iyice kıvama getirdim. Altımdaki külodu çıkarıp attım, abimin sikini yalarken bir yandan ıslak amımı parmaklıyordum.

Az sonra abim doğruldu, annemin bacaklarını yanlara ayırıp, kasıklarından tutarak bacak arasına iyice yanaştı, sikini annemin amına dayayıp az ucunu soktuktan sonra birden hepsini gömüverdi ve deli gibi gidip gelmeye başladı.

Ben yine fotoğraf makinesini elime almış, resim çekiyordum. Annem başını yukarı aşağı oynatarak, ağzında sütyen tıkalı olduğu halde bir şeyler söylemeye çalışıyordu, herhalde ağzındaki sütyeni çıkarmamızı istiyordu. Abim durdu ve anneme, “Çıkarırsam bağırmayacaksın, tamam mı?” dedi. Annem, “Hı hı!” diye ses çıkararak, başıyla da onayladı. Abim sütyeni annemin ağzından temkinli bir şekilde çıkarınca, annem önce derin bir nefes aldı ve sonra, “Yavaş ol hayvan herif, eşşek mi sikiyorsun! Canımı yaktın…” dedi… Sikilmekten değil, sert sikilmekten şikayetçiydi yani…

Abim bu, yavaş olur mu? Annemin de sikilmeye hazır ve istekli olduğunu anlayınca delirdi, koca yarağını hırsla gömdükçe gömdü annemin amına!

Annemin baştaki acılı ahlamaları sonradan şehvetli ohlamalara dönüştü. Zevkten dört köşe oldu. Abim dakikalarca annemi sikti. Ve annem bu sürede en az iki kez orgazm oldu, bunu inleyerek sarsılmalarından ve gözlerini kapayarak titremelerinden anladım. Sonunda abim de sikini çıkarmadan annemin amının içine boşaldı ve üzerinden kalkıp annemin yanına yığıldı.

Annem hala elleri karyolanın demirlerine bağlı bir vaziyette, gerilen göğüsleri nefes nefese inip kalkıyor, bacaklarını açıp kapayarak bağlı olduğu halde kıvranıp duruyordu zevkten…

Onlar bu vaziyette, çırılçıplak yan yana yatarlarken birkaç resim daha çektikten sonra makineyi abimin odasına saklayıp geldim. İkisi de bitmişti.

Ama ben yanıyordum. Belki bir saat boyunca onların sikişmelerini seyretmiştim ve arzular tavan yapmıştı. Deli gibi sikilmek istiyordum. Abime, “Eee ben ne olacağım şimdi?” diye sordum. Annem artık açılmıştı, “Merak etme küçük orospu… Bu güzel yarak ikimize de yeter… Çözün ellerimi, ben o hayvanı uyandırmasını bilirim!” dedi.

Hemen abimle birlikte annemin ellerini çözdük. Annem abimin taşaklarını avuçlayarak sikini yalamaya ve emmeye başladı. Abimin inik siki annemin ağzında kaybolurken, abim de benim amımı parmaklıyordu…

Kısa bir süre sonra abimin siki annemin ağzına sığmamaya başladı, iyice sertleşmiş, kazık gibi olmuştu. Annem abimin sikini tükürükleyip

“Gel bakalım azgın orospu, abinin siki hazır, söndür ateşini!” dedi.

Annem abimin sikini dibinden kavramış dik tutarken ben çıktım abimin sikine oturdum ve inip kalkmaya başladım. Annem yanımızda, başını abimin göğsüne koymuş, kalın sikinin benim minik amıma nasıl girip çıktığını izliyordu meraklı gözlerle…

Abim de alttan belini indirip kaldırarak beni bu şekilde on dakika kadar siktikten sonra dayanamadım, boşalmaya başladım.

Orgazmım bitince üzerinden indim ve annem abimin sikini tekrar yaladı. Abim müthiş iştaha gelmiş, iki defa boşalmasına rağmen siki yine bir anda taş gibi olmuştu.

Doğrulup annemi domalttı ve annemin amını sikmeye başladı. Biraz annemi sikiyor, biraz sikini bana yalatıp tekrar annemin amına sokuyordu. Daha sonra benim de annemin yanına domalmamı istedi. Domaldım, bir annemin amına sokuyordu bir benim amıma gömüyordu.

“Amına koduğumun orospuları… Bundan sonra ikiniz de orospumsunuz! Azgın fahişeler sizi… Merak etmeyin, yarağa doyurucağım sizi…” diye diye bizi sikerken, üçümüz de çok mutluyduk… Gelmesine yakın sikini çıkarıp hortum gibi üstümüze fışkırttı spermlerini haykıra haykıra…

O günden sonra abim ikimizin de sikicisi oldu ve annem de benim gibi abimin yarağına iyice alıştı, müptelası oldu.

“Moruk babasından bir hayır görmedim, bari oğluyla sikişerek yılların acısını çıkarayım!” diyor ve benden çok siktiriyor kendisini abime…

Leave a Reply

Your email address will not be published.